ANKARA SOF KUMAŞI, HALK EĞİTİM MERKEZLERİ ELİYLE DÜNYAYA AÇILACAK  
ANKARA SOF KUMAŞI, HALK EĞİTİM MERKEZLERİ ELİYLE DÜNYAYA AÇILACAK

ANKARA SOF KUMAŞI, HALK EĞİTİM MERKEZLERİ ELİYLE DÜNYAYA AÇILACAK

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Ankara tiftik keçisinin yününden elde edilen ve özgün bir tekstil ürünü olan sof kumaşını ticari, ekonomik, tarımsal ve sosyolojik olarak gündeme getirmek, hatırlatmak, itibar kazandırmak ve ihya etmek amacıyla düzenlenen Ankara Sof Çalıştayı'na katıldı.

Ankara Sof Çalıştayı açılış töreni, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in katılımıyla Mogan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi (MTAL) Uygulama Otelinde gerçekleşti. Törende konuşan Bakan Özer, Millî Eğitim Bakanlığının 2022 yılında önüne koyduğu hedeflerde gelinen noktaların rakamlarını her pazartesi sabahı güncellediklerini bildirerek Bakanlığın bu hedefleri birer birer aştığını ifade etti.
 
Bakanlığın birinci hedefinin 3 bin yeni anaokulu yapmak olduğunu anımsatan Özer, "Hedefimiz, okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarını OECD ortalamasına taşımaktı çünkü okul öncesi eğitim, eğitimde fırsat eşitliğinin tam olarak bam teli, odak noktasıydı. Bugün itibarıyla 5 bin 541 anaokulu kapasitesini memleketimizin çocuklarına kazandırmış bulunuyoruz. Yani 2022 yılında 3 bin anaokulu hedefiyle yola çıkarken 5 bin 541 anaokulu kapasitesine bir yıl gibi kısa sürede ulaşmış bulunuyoruz." diye konuştu. Özer, yapılan mevcut yatırımlarla yıl sonunda bu kapasitenin 6 bini aşacağına inandığını, bunun bir devrim olduğunu kaydetti.
 
2022 hedefleri öngörülen verilerin üzerinde gerçekleşiyor
Beş yaştaki okullaşma oranının bir yıl gibi kısa sürede yüzde 65'ten yüzde 98'e ulaştığını dile getiren Özer, bu oranın yıl sonunda büyük ihtimalle yüzde 100'e geleceğini söyledi.
 
Özer şöyle devam etti: "Bu, ülkemizin geleceği için yapılan en büyük atılımlardan birini oluşturmaktadır. Bir diğeri, mesleki eğitim merkezleriydi. Mesleki eğitim merkezlerinde 25 Aralık 2021'de yapmış olduğumuz o kanun değişikliğinden sonra, Sayın Cumhurbaşkanımız 2022 hedefimizi 1 milyon çırak-kalfa olarak açıklamıştı. O gün itibarıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın 1 milyon çırak-kalfayı açıkladığı tarihte tüm Türkiye'deki çırak-kalfa sayısı, 159 bin idi. Bugün sabah itibarıyla 1 milyon 110 bine ulaştık. 2022 bitmeden bu hedefimizi de tamamlamış olduk. Bir diğeri de ilk kez yardımcı kaynakla ilgili bir açılım yaptık. Sayın Cumhurbaşkanımız da açıkladı, 2022-2023 eğitim öğretim yılında tüm eğitim kademelerine yardımcı kaynakları dağıtacağız ve 100 milyon yardımcı kaynağı çocuklarımızla buluşturacağız. Bugün itibarıyla 160 milyon yardımcı kaynağı tüm öğrencilerimizle buluşturduk. Burada da hedefi tutturduğumuz gibi yüzde elli de aştık. Aynı zamanda "Kütüphanesiz Okul Kalmasın" hedefiyle Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde bir proje başlattık. 2021 yılında kütüphanesiz olan tüm okullara kütüphane yaptık ama 2022 yılında bir hedef koyduk, dedik ki "Kütüphanelerin içeriklerini, yani 28 milyon kitap sayısını 100 milyona çıkaracağız. Bugün itibarıyla 105 milyon kitaba ulaştık."
 
Öğretmenlerimizin gelişimlerine çok boyutlu destek sağlamayı amaçladık
Öğretmenlerle ilgili hedeflere değinen Bakan Özer, öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimlerine çok boyutlu olarak destek olmak ve bu amaçla farklı mekanizmaları devreye almak amacıyla hareket ettiklerini belirtti. Özer, "Hedefimiz 2022'de öğretmen başına düşen eğitim saatini 120 saate ulaştırmaktı. Bugün itibarıyla Türkiye'de öğretmen sayısı artmasına rağmen öğretmen başına düşen eğitim süresi 205 saate ulaştı. Bu rakam, 2022'nin sonuna kadar muhtemelen 250 saate ulaşacak.
 
Bir diğer önemli hedefimiz; işte bugün burada bulunmamızı da gerektiren, hayat boyu öğrenmenin kapasitesini artırmak, vatandaşımıza erişim kapasitesini arttırmak..." diyen Özer, şunları söyledi: "Genelde Millî Eğitim Bakanlığı, halk eğitim merkezleri ve olgunlaşma enstitüsü üzerinden yılda üç dört milyon vatandaşımıza ulaşıyor. Bu niye önemli? Sadece eğitim çağı nüfusundaki çocuklarımızın eğitim almaları değil, aynı zamanda yetişkinlerin de hayat boyu öğrenme kapsamında sürekli eğitimle desteklenmesi hedefimizle her ay 1 milyon vatandaşımıza ulaşmak istedik. Yani yıl sonu itibarıyla on iki milyon vatandaşımıza ulaşmaktı. Bunun çoğunluğunu genelde yüzde 65 bandında kadın kursiyerlerimiz oluşturmakta. Dolayısıyla önceliğimiz, kadınlarımızın da hayatta yaşam becerilerini desteklemek ve istihdam edilebilirlikleriyle ilgili onlara sürekli destek mekanizmaları üretmekti. Bugün sabah itibarıyla 12 milyon 242 bin 46 vatandaşımıza ulaşmış bulunuyoruz."
 
Konulan hedeflerin tamamına erişmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Özer, "Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamış olduğu 'Türkiye Yüzyılı' vizyonuyla yola çıkacaksak yarın değil; şimdi, bugünden itibaren her şeyi yapmamız lazım." diye konuştu.
 
Hayat boyu öğrenme ile ilgili 3 yeni hedef paylaşıldı
Program vesilesi ile Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüyle ilgili üç yeni hedefi kamuoyuyla paylaşmak istediğini bildiren Bakan Özer, "Birinci hedefimiz, Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünde 3 bin 500'ün üzerinde kurs var. 2022'nin sonuna kadar bu kursların tamamını güncelleyeceğiz. Akademisyenler, uzmanlar ve iş gücü piyasasının özellikle taleplerini dikkate alarak istihdamı önceleyecek şekilde güncelleyeceğiz." bilgisini paylaştı.
 
Özer, diğer hedefleri şu sözlerle anlattı: "İkinci hedefimiz, tüm kursları dijital platforma aktaracağız. Kısaltması 'HEMBA' olan 'Halk Eğitimi Merkezleri Bilişim Ağı' ile 2022'nin sonuna kadar tüm eğitim içeriklerini dijital platformda buluşturacağız. Üçüncü hedef; artık halk eğitimde uluslararası bir boyuta ulaşıyoruz. Yani HEMBA ile dijital platforma aktardığımız tüm kurslarımızı, Balkanlar merkez olmak üzere kıta Avrupası'ndaki tüm vatandaşlarımızın kullanımına ve sertifikasyonuna açacağız. Dolayısıyla sadece Türkiye'deki vatandaşlarımızı değil; kıta Avrupası'ndaki vatandaşlarımızın da kişisel gelişimleriyle ilgili çok önemli bir enstrümanı, 1 Ocak 2023 tarihi itibarıyla hizmete sunmuş olacağız."
 
Düzenlenen Ankara Sof Çalıştayı'nda söz alan konuşmacıların değindikleri noktalara işaret eden Özer, Bakanlığın da yeni yaklaşımlarıyla, mesleki eğitimin iş gücü piyasası ile dinamik bir şekilde iç içe geçmesi, sadece insan kaynağı değil; üretimle ilgili, fikrî mülkiyetle ilgili çalışmaları da yaygın bir şekilde yapabilmesi açısından hareket ettiklerini belirtti.
 
Özer konuşmasını şöyle sürdürdü: "Nasıl Şırnak'ta şal şepik kumaşında yaptıysak aynı mekanizmayı izleyerek sof kumaşında da üretme, onu inovatif yaklaşımlarla geliştirme ama en önemlisi yurt dışına ihraç etmeyle ilgili Bakanlık olarak her türlü inisiyatifi alacağız. Köy yaşam merkezlerimiz bu amaçlarla kuruldu. 
 
Orada bir değişiklik yaptık, her köy okulunun içinde bir halk eğitimi merkezi kurduk. İstedik ki o köyde yaşayan vatandaşlarımız tarımla ilgili, hayvancılıkla ilgili, günlük yaşam becerileriyle ilgili talep ettikleri her türlü eğitimi ilçeye gelmeden, şehre gelmeden köyünden alabilsin... Şu ana kadar 2 bin köy yaşam merkezimizde, 147 bin vatandaşımız eğitim almış. Daha önceden bu sayı sıfırdı çünkü oraya hizmet gitmiyordu. İşte sof kumaşıyla ilgili bugün yapmak istediğimiz hedef; bir merkez kurmak, bir köy yaşam merkezi kurmak, orada keçileri üretmek, yetişmesini sağlamak, Mesleki Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne bağlı olarak o süreçlerin tüm takibini yapmak ve halk eğitimi merkezi üzerinden de üretimlerini, tüm dokuma atölyelerini kurarak vatandaşların oraya ilgisini çekmek... Aynı zamanda bir işletmeyle birleştirerek oradan çırak kalfa-olarak köylerimizin çalışabilirliğini sağlamak ama üretilen ürünleri yurt dışına ihracat etmek... Millî Eğitim Bakanlığı olarak bunu bir tarihî sorumluluk olarak algılıyoruz. Çalıştayın hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum."

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.